Teknoloji geliştikçe hayatımız da aynı doğrultuda kolaylaşmaktadır. Teknolojinin ilerlemesiyle birçok alanda onlarca, yüzlerce insanın günlerce yaptığı bir işi teknoloji sayesinde az insanla kısa zamanda yapabilmekteyiz. Teknolojinin hayatımıza girmesi ve insanların yapabileceği işleri kısa zamanda yapmasıyla birçok meslek yok olmak üzere veya yok olmuş durumdadır. Firmalar robotlar aracılığıyla işlerini hızlı, ekonomik ve insana göre az hata oranıyla yürütebilmektedirler. Burada drone (insansız hava aracı; İHA) örneği verilebilir. Helikopter ile çekim yapan bir kameramanın ve helikopteri kullanan pilotun yaptığı işi uzaktan kumanda ile bir insan kolaylıkla yapabilmektedir.

Yazının kaleme alındığı zamandaki salgın dönemi, teknolojinin bizlere ne kadar, nasıl kolaylık sağladığını anlamamızı ve teknolojiyi daha iyi tanımamızı sağladı. Hukuk alanında duruşmalara artık mahkemeye gitmeden çevrimiçi bir şekilde katılmaktayız. UYAP aracılığıyla da adliyeye gitmeden dilekçelerimizi internet üzerinden göndererek davamızı açabilmekteyiz. Burada da bu iki sistem birleştirilerek artık tamamen büromuzdan, evimizden veya herhangi bir yerden mahkemeye gitmeden davamızı yürütebiliriz. Yani internet mahkemelerinden bahsedilmektedir. İnternet mahkemeleri müvekkili, avukatı, hâkimi ve gerekli olduğu takdirde mahkemedeki zabıt kâtibi ve mübaşiri tamamen çevrimiçi olarak buluşturan ve fiziki mahkemedeki gibi duruşma görmemizi sağlayan bir teknolojidir. Bu teknoloji Çin’de uygulanmakta ve iki ay içinde bir davanın sonuçlandığı belirtilmektedir. Bu uygulama çok faydalı, tasarruflu olmasına karşın siber saldırı ihtimali de yok değildir. Sunulan bir delilin, evrakın yok edilme ihtimali çok yüksektir ki tarafların haklı çıkmak veya ceza davalarında beraat etmek için bu tarz faaliyetleri yapma ihtimalleri çok yüksektir. Peki, yapay zekâ avukatlık, hâkimlik gibi meslekleri yapabilir mi?

Amerika’da hukuk bürosunda çalışan Lawyer Ross (Avukat Ross); IBM (International Business Machines; Uluslararası İş Makineleri) tarafından geliştirilen bir yapay zekâdır. Bu yapay zekâ avukatlara yardımcı olmakta, onların aradığı bilgi ve belgeleri, içtihatları taratmakta ve bunları, yanında çalıştığı avukatlara sunmaktadır. Bir başka yapay zekâ DoNotPay ise dilekçe hazırlamada, trafik cezalarına itirazlarda, mektup ve yasal izin belgeleri hazırlamada, doğum izni taleplerinde, sigorta taleplerinde ve benzer konularda insanlara yardımcı olmaktadır. DoNotPay 150 binden fazla park cezasına itiraz etmiş ve yüzde 64 oranında başarılı olmuştur. LawGeex isimli robotla bir deney yapılmıştır. Bu deneyde uzun paragraflardan oluşan 5 sözleşmeyi hem avukatların hem de yapay zekânın incelenmesi istenmiştir. Avukatlar yaklaşık bir saatte inceleyip yüzde seksen beş gibi bir oranla başarı elde ederken LawGeex, 30 saniye içerisinde inceleme yaparak yüzde 94’e varan bir başarı elde etmiştir. Bu yapay zekâlar avukatlık için tehlike midir yoksa fayda mıdır?

Bir de hâkimlik yapan yapay zekâ; Al Judge. Bu yapay zekâ insan görünümünde bir robot ve şuan internet mahkemelerinde davaların açılması, işleme konulması, dava başvurusu yapma, rehberlik ve duruşmada yargıçların ihtiyacı olan bilgileri onlara sunarak yardımcı oluyor. Bu yapay zekâ hâkimlerin doğru ve hızlı karar vermesi, davaya odaklanması gibi konularda etkin rol oynuyor. Yapılan bir deneyde ceza mahkemelerinde karnı aç hâkimlerin verdiği hapis, tutuklama gibi kararların öğleden sonra duruşmaya giren tok hâkimlere oranla yüksek olduğu sonucuna varılmıştır. Yapay zekâlar yemek yemek, dinlenmek, gezmek vs. gibi ihtiyaçları olmadığı için bu faktörler yapay zekâların karar verme sürecini etkilemez. Dolayısıyla da mevzuattaki ve öğrendiği bilgiler ışığında objektif çözüm yolları bulup önümüze sunacaklardır. Buradaki tek sorun kavramların, bilgilerin robotlara yanlış yüklenmesi, öğretilmesi olacaktır. Soru şu; yapay zekâlar hâkimlik ve avukatlık için tehlike midir yoksa fayda mıdır? Verilen bu örnekler ışığında noterlerin de bu gelişmelerden nasibini alacakları pek muhtemeldir. Peki, robot ile yapay zekânın farkı nedir?

Robot kavramı genellikle yapay zekâ tanımıyla karıştırılmaktadır. Robot, mutfaktaki el aletinden eli, kolu, bacağı olan, belli bir işi yapmak üzere tasarlanmış icat olarak tanımlanabilir. Yapay zekâ ise kendi kendine öğrenen, robot gibi fiziki ortamda alan kaplama zorunluluğu olmayan, telefon, tablet veya yine insana benzeyen bir robotun içinde olabilen yazılımlar şeklinde tanımlanabilir. Peki, kendi kendine öğrenen ve uygulayan yapay zekâya hukuki sorumluluk yüklenebilir mi? Yapay zekâ, telefondaki yazılımı sayesinde başka birinin sosyal medya hesabına şifresini kırıp girse sorumluluk kime yüklenecektir? Hesabı çalınan kişinin mağduriyeti ne olacaktır? Bu işlemleri yapan insan olsaydı TCK’nin 243-245 maddelerinde bilişim suçları hükmüne göre bir yol izlenecekti. Mevzuatta yapay zekâ için bir düzenleme olmadığı için bu alanda hukuk boşluğu var denilebilir. Çünkü ceza hukukunda nedensellik bağı ve cezanın şahsiliği ilkesi vardır. Nedensellik bağı olmadan ya da başkasının fiilinden kimseye ceza verilemez. O halde yapay zekânın bahsedilen suçu işlemesi durumunda telefon kullanıcısına veya yazılımcısına ya da her ikisine ceza verilirse ceza hukukunda kusursuz sorumluluk veyahut cezanın şahsiliği ilkesi çiğnenmiş olmaz mı?

Hukuk bilindiği gibi geriden gelir ve insanın olduğu her yerde de hukuk vardır. Hukuk olmadan huzurlu bir yaşam düşünülemez. Dolayısıyla yapay zekâların ileride daha da gelişeceği ihtimali yüksek olduğu için elbette yapay zekâ alanına ilişkin düzenlemeler yapılacaktır. Ceza hukukunda yapay zekâya ilişkin düzenleme özel hukuk alanında etkili olabilir, özel hukukta ceza hukukundaki düzenlemelere göre bir kurallar bütünü yaratılabilir. Özel hukukta yapay zekâ 18 yaşını doldurmamış ya da akıl hastası kişilere uygulanan hükümlere tabii tutulabilir. Ama ceza hukukunda aşağıda bahsedileceği gibi bu uygulama sorun yaratabilecektir. Yapay zekânın işlediği suçlardan sorumlu olması gerekir. Ama burada bir soru vardır. Yapay zekâ verilen cezayı anlayabilecek iradeye sahip midir? Yaptırımların amacı insanları suçtan caydırmak, ıslah etmek ve topluma kazandırmaktır. Suç işleyen bir yapay zekâya hapis cezası verirsek ıslah olacak mıdır?

Bilindiği üzere hukukumuzda tüzel kişi ve gerçek kişi olmak üzere iki kişi vardır. Tüzel kişilere nasıl ki gerçek kişilere özgü yaptırımlar uygulanmazken diğer bir deyişle tüzel kişilerin kendine özgü yaptırımları varsa yapay zekânın kişi olarak kabul edilmesi durumunda da yapay zekâya özgü yaptırımlar düzenlenmeli ve uygulanmalıdır. Tüzel kişinin de kişi olarak kabul edilip edilemeyeceği tartışılmış ve kişi olarak kabul edilmiştir. Yapay zekâya da kişilik verilebilir. O halde kendi kendine öğrenen, uygulayan, insana çok benzer bir zekâ yapısına sahip olan bir varlık neden kişi olarak kabul edilmesin?

Yapay zekânın işlediği suçtan insanın hiç sorumlu olmayacağı anlamı çıkartılmamalıdır. Yapay zekâ ile insan müteselsil sorumlu tutularak kişilere, ilgili yaptırımlar uygulanacaktır ya da insanın hiçbir kusuru yoksa yapay zekâ tek başına sorumlu olacaktır. Çünkü yapay zekâ kişi olarak kabul edilmese ve olumsuz bir duruma neden olsa sonra da yazılımı silinse veya suç işlemeye yönelen yazılım kodları silinse ve yapay zekâ amacını gerçekleştiremese, yapay zekâyı üretme amacımız -özellikle yazılımı tamamen silme fiilinde-anlamsız kalacaktır.

Özel hukuk alanında da yapay zekâ malvarlığına sahip olabilir. Dolayısıyla yaptırımlardan birisi de para cezası olabilecektir. Çünkü yapay zekâ kendi kendine öğrenen bir varlıktır. Yazılıma kodlar yazarız ve bunların bir istisnası olduğunda yazılım gereği bizlere ona göre bir cevap verilir. Dolayısıyla kendi kendine öğrenen bir yazılım bu istisnayı kendi yazabilecek ve başka yollar türeterek faaliyetlerini hukuka uygun yapabilecektir. Yapay zekâ hesabına para aktardığında mahkeme yapay zekânın parasına el koyacak ve yapay zekâ, gerçekleştirdiği bu fiilinden dolayı parasının azaldığını öğrenecek ve hukuka uygun yollarla aynı fiili ya gerçekleştirecek ya da bu fiilinden vazgeçecektir. Google tarafından geliştirilen AlphaZero adlı yapay zekâya satrancın temel kuralları öğretilmiş ve 4 saat sonra yapay zekâ satrançtaki şampiyon unvanına sahip rakibi Stockfish 8’i yenmeye başarmıştır. O halde neden yapay zekâ malvarlığına sahip olmasın?

Sonuç olarak hukuk teknolojinin hızına yetişemeyecektir. Dolayısıyla hukukta boşluk oluşacaktır. Ancak bu boşluklar er ya da geç doldurulacaktır. Önemli olan en adaletli sistemi hukuka kazandırmaktır. Kimsenin yaptığı bir fiilden dolayı bir başkası cezalandırılamaz. Cezalandırılırsa adalet olmaz. Adaletin olmadığı yerde de hukuka güven kalmaz. Ancak yapay zekânın geliştirilmesi aşamasında Doç. Dr. Murat Volkan DÜLGER’in de makalesinde belirttiği gibi yapay zekâ üretilirken ve geliştirilirken hukukçularla birlikte fikir birliğinin olması hukuki düzen açısından daha faydalı olacaktır. Peki, yapay zekâlar tehlike midir yoksa fayda mıdır? Nice sağlıklı teknolojik nesillere…

Av. Begüm GÜREL (LL.M.) & Hukuk Fakültesi Öğrencisi Furkan Bahat BIÇAKCI

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi girin.
You need to agree with the terms to proceed

Menü