“Düşünce özgürlüğünden yoksun olmak, düşündüğünü söyleyememek değil, hiç düşünmemiş olmaktır. “Jean Paul Sartre
“Birbirimize karşı değil, birbirimize doğru döndüğümüzde, çeşitliliğimizin değerini anladığımızda daha güçlü oluruz… ve birlikte adaletsizliğin kalın duvarlarını yıkabiliriz.”Cynthia McKinney
Günümüzde teknolojinin gelişimiyle beraber internet tabanlı uygulamalar ve sosyal paylaşım sitelerinin kullanımı yaygın hale gelerek birçok kişi tarafından erişilebilir olmuştur. Halihazırda mevcut bulunan ve kullanımı milyonları aşan sosyal paylaşım siteleri olan, Youtube, Instagram, Facebook, Twitter, TikTok önemli sayıda üyesi bulunan sosyal medya ağlarını oluşturmaktadır. Böylece internet kolay erişilebilir niteliğe haiz olmasının yanında yaygın olarak kullanılan en etkin sanal ağ olmuştur. Ancak, sosyal ağların ve sosyal paylaşım sitelerinin bu denli yaygın kullanımı birtakım ihlalleri de beraberinde getirmiştir.
Video paylaşımı içeren sosyal medya sitelerinin önemli bir örneği, Youtube’dur. Youtube günümüzde milyonlarca aboneyi barındırmakta ve kendi içerisinde birçok kanal bulunmaktadır. Merkezi Amerika Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya eyaletinde bulunmakta ve video barındırma veb sitesi olarak hizmet vermektedir. 2005’te üç eski Paypal çalışanı tarafından kurulmuş olup 2006’da Google tarafından satın alınarak, günümüzde de bir google yan kuruluşu olarak faaliyetine devam etmektedir. Bu kadar çok kanalı ve aboneyi içerisinde barındıran sosyal paylaşım mecralarından biri olan Youtube birçok ihlale ve hukuka aykırı içeriklere ev sahipliği yapabilmektedir.
1990’lı yıllardan günümüze kadar uzanan süreçte internet kullanımının artışına orantılı olarak hızla artan yasal olmayan içerikler ile ilgili kaygılar, devlet kurumlarını bu hususta önlemler almaya mecbur bırakmaktadır. Bilgi iletişim teknolojilerinin ve internetin sağladığı bilgi transferi, erişim ve paylaşım kolaylığının kötü amaçla kullanımının önüne geçebilmek için ulusal ve uluslararası olmak üzere çeşitli önlemler alınmaktadır. İnternet kullanımının amacı dışına çıkıp ihlallere sebebiyet vermemesi adına, bu ağdan yararlanan kullanıcılar, kendi olanakları ile önlemler almaya başlamış ya da devletlerin merkezi olarak filtreleme yöntemlerine başvurmalarına sebebiyet vermişlerdir. Çünkü bu durum gelişmiş çağımız gereği tüm dünyayı ilgilendiren, ağır ihlal neticeleriyle sonuçlanabilecek ve üzerinde ivedilikle durulması gereken bir husustur.
İnternet iletişiminden kaynaklanan ihlaller hukukun birçok alanıyla ilgili olabilmektedir. Bilişim hukuku, ceza hukuku, insan hakları hukuku, medeni hukuku bu disiplinlerin başında gelmektedir.
Fakat, önüne geçilemeyen, telafisi gittikçe zorlaşan hatta imkânsızlaşan zararların artış göstermesi, internet vasıtasıyla ifade özgürlüğü adı altında hakaret boyutuna varan söylemlerin kamuoyunda büyük yankılara sebebiyet vermesi ve akabinde gündemi meşgul eden en önemli hususlardan biri olması mahkemelerin önleyici tedbir olarak engelleme kararı vermesine sebebiyet vermiş, daha sonra buna ilişkin yasal ve idari düzenlemeler yapılmıştır.
İnternet ortamında kişilik haklarının ihlali durumunda mevcut yasal düzenlemeler uyarınca başvurulacak çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Öncelikle Türkiye Noterler Birliği’ne başvuru yapılabilir İnternette mevcut bir web sayfası ya da sosyal medya hesaplarındaki verilerin taraması yapılarak, URL bazlı taraması yapılabilir. Böylece uyuşmazlığa konu eylemin tespiti sağlanmış olur. Bu bağlamda, tespit edilmek istenen içeriğe ait URL Noterler Birliği’nin veri tabanına gönderilerek e-tespit başvuru numarası alınabilir.
Başka bir yöntem ise, sosyal paylaşım siteleri üzerinden sözlü, yazılı ya da hakarete uğrayan yahut görsel paylaşımlardan dolayı hakarete uğrayan kimseler için getirilen önemli düzenlemelerden bir tanesi erişimin engellenmesidir. Bu tür mağduriyetlerin engellenmesine yönelik düzenleme 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun kapsamında yer almaktadır. Nitekim bu kanunun 9/1-2. Maddesinde sosyal medya paylaşım siteleri dolayısıyla hakkı ihlal edilen kimselerin içerik sağlayıcısına, içerik sağlayıcısına ulaşılamaması halinde ise yer sağlayıcısına başvurarak ihlale sebebiyet veren içeriğin yayından kaldırılmasını isteyebilir. İçeriğin hak ihlaline neden olması sebebiyle uyarma yöntemiyle içerik sağlayıcısından içeriğin çıkartılması talep edilir. İçerik sağlayıcısı 5651 sayılı kanunun 2.maddesinin tanımlar kısmında “internet ortamı üzerinden kullanıcılara sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten, değiştiren ve sağlayan gerçek veya tüzel kişileri” ifade etmektedir. İçerik sağlayıcısına ulaşılamaması durumunda “hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek veya tüzel kişileri” ifade eden yer sağlayıcısına başvurulabilir.
Örnek vermek gerekirse, sosyal paylaşım sitelerinden birisi olan Youtube’da bulunan kanallar içerik sağlayıcısı iken Youtube ise yer sağlayıcısıdır. Bu talep kendilerine ulaştığı tarihten itibaren içerik veya yer sağlayıcısı talebi iki gün içerisinde yerine getirir, herhangi bir işlem gerçekleştirilmediği takdirde talep reddedilmiş sayılır. Böylece, mağdur onbeş gün içinde yerleşim yeri sulh ceza mahkemesine başvurarak, içeriğin yayından çıkarılmasına ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabın bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasına karar verilmesini isteyebilir. Sulh ceza hâkimi ise bu talebi üç gün içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. Sulh ceza hâkiminin kararına karşı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir. İlgili madde metni uyarınca kişilik haklarının ihlali nedeniyle içeriğin çıkarılması ve erişimin engellenmesi kararı vermeye yetkili Sulh Ceza Hakimlikleri ise; İnternet sitesinin Türkiye’de bir merkezi bulunuyorsa, bu adresteki Sulh Ceza Hakimliği ilgili kararı vermeye yetkili kılınmıştır. Yine aynı şekilde, kişilik hakkı zedelenenin yerleşim yeri ve oturduğu yer Sulh Ceza Hakimliği de içeriğin çıkarılması ya da erişimin engellenmesi hususunda karar vermeye yetkili kılınmıştır. Erişimin engellenmesi kararı Sulh Ceza Hakimliğince erişim sağlayıcıları birliğine gönderilir, erişim sağlayıcıları birliği ise kararı erişim sağlayıcılarına iletir. Böylece, Sulh Ceza Hakimliğine başvuru yoluyla da hukuka ve kişilk haklarına aykırı içeriklere erişim engellenerek kişilik hakları korunabilmektedir. Bu bağlamda mahkemece erişimin engellenmesi kararı alınmış olmasına rağmen ihlal içeren içeriğin hala yayında olması durumunda ne yapılacağı belirtilmelidir. Böyle bir durumda, https://support.google.com/youtube/contact/Turkey_Webform_Law_No_5651 sitesine mahkeme kararı ve talep gönderilerek ilgili içeriğin kaldırılması sağlanabilir.
Youtube Yardım bölümünde yer alan bilgilere göre, videoların belirli bir bölgede engellenmesi mümkündür. Belirli bir bölgede videonun izlenmesini engelleme coğrafi sınırlama olarak adlandırılır. Eğer bir videonun haklarına belirli bir bölgede sahiplik söz konusu ise sadece bu bölgede videonun engellenmesi söz konusu olacaktır. Sahipliğin ait olduğu bölgede herhangi bir videonun engellenmesi için yükleme politikası oluşturmak gerekir. Yükleme politikaları bu kapsamda, iş ortağı tarafından yüklenen videolarla ilgili hak talebi oluşturulmasını sağlar. Fakat, videoların dünya genelinde engellenmesi için önceden tanımlanmış politika kullanabilir ya da videonun engellenmesi istenilen bölgeleri belirtmek için aboneler bir politika oluşturabilir. Bunun dışında Youtube sahiplik dışında engelle butonu sayesinde sahipliğin olmadığı bölgelerde de video engelleme seçeneğini sunar. Youtube’da tek bir video ya da birden fazla video engellenebilmektedir. Studio içerik yöneticisi hak yönetimi sekmesinden tek bir videoyu engelleyebilmektedir. Bunun dışında, Studio içerik yöneticisi engellemek istediği videoyu düzenle butonuyla birden fazla videoyu sahiplik alanında ya da sahiplik alanının dışında engelleyebilmektedir.
Anayasa mahkemesinin emsal nitelikte olan kararı unutulma hakkının intenetin yaygın kullanımıyla beraber önemli hale geldiğinin altı çizilerek ihlaler karşısında kişilerin şeref ve haysiyetinin korunması gerektiğinin altı çizilmiştir. Nitekim ilgili karar şöyledir, “Günümüzde basit bir internet araştırması, bireylerin geçmişte yaptıkları ve hatırlamak ve/veya hatırlatılmasını istemedikleri hatalarını kolayca ortaya koymaktadır. Bu bağlamda internet ortamı, arşivde kalmış ve sadece araştırmacıların veya meraklıların özel çabası ile tespit edilebilecek haberleri kolaylıkla ulaşılabilir hâle getirmiştir. Bu durum internetin yaygınlığı ile birlikte değerlendirildiğinde bireylerin geçmişte yaptıkları ve hatırlanmasını istemedikleri hususların sürekli olarak kişilerin karşısına çıkması ihtimalini kuvvetlendirmiştir. İnternetin yaygın kullanımı ile ortaya çıkan bu durum basının interneti etkin olarak kullanmasıyla beraber ifade ve basın özgürlükleri ile şeref ve itibarın korunması arasındaki dengeyi ilkinin lehine bozmuştur.” Bu karar, bireylerin kişisel verilerinin korunmasını, yayılmasının önlenmesini, kaldırılmasını talep etme hakkı olduğu ve bu hakkın kişilerin geçmişinin geleceğine engel teşkil etmemesi üzerine kişiye verilmiş bir hak teşkil ettiğini vurgulamıştır. Bu duruma ilişkin olarak kişilerin unutulma hakkı kapsamında içeriklerin engellenmesine ya da kaldırılmasına ilişkin talep hakları bulunmakla birlikte, kararın verilebilmesi açısından bazı asgari koşulları sağlaması öngörülmüştür. Her somut olaya göre değişen nitelikler vardır ancak araştırma yayının içeriği, kaldığı süre, güncelliğini yitirip yitirmediği, tarihsel bir veri olup olmadığı,kamu yararının üstünlüğü, içeriğe konu kişinin tanınırlığı, haber veya makalenin içeriği, buna ilişkin olarak gerçeklik teşkil edip etmediği ya da değer yargısı içerip içermediği, kamuoyunun içeriğe olan ilgisi gibi hususlardan yararlanılarak yapılır.
Vurgulanması gereken bir başka husus ise, unutulma hakkı kapsamında kişisel verilerin silinmesinin üstün bir kamu yararına bağlı olmasıdır. İnternetin gelişimiyle beraber kişilk haklarında yaşanılan ihlallaer birtakım tedbirleri zorunlu hale getirmekte fakat bu tedbirlerde kamu yararının da dikkkate alınması önem arz etmektedir. Şöyle ki, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17/06/2015 tarihli ve E.2014/4-56, K.2015/1679 sayılı kararının ilgili kısmında üstün kamu yararı hususu vurgulanmıştır. göre; “Unutulma hakkı; üstün bir kamu yararı olmadığı sürece, dijital hafızada yer alan geçmişte yaşanılan olumsuz olayların bir süre sonra unutulmasını, başkalarının bilmesini istemediği kişisel verilerin silinmesini ve yayılmasının önlemesini isteme hakkı olarak ifade edilebilir..”
Önemle üzerinde durulması gereken nokta ise, ihlal gerçekleştiği durumlarda içerik kaldırma ya da erişimin engellenmesi talep edilebilmekle birlikte, bu husus 5651 sayılı kanununda belirli başlıklar halinde düzenlenmiş ve şartlara bağlanmıştır. Buna göre; internet üzerinden yayımlanan içeriğin çıkarılması veya içeriğin yer aldığı web sitesinin ilgili bölümüne erişimin engellenebilmesi durumu ancak şu hallerde mümkündür: Kişilik haklarının ihlali nedeniyle içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi, suç işlenmesi nedeniyle içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi, özel hayatın gizliliğinin ihlali nedeniyle içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun ihlali nedeniyle içeriğin çıkarılması veya erişim hizmetinin durdurulması, internette unutulma hakkının kullanılması nedeniyle içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi, kamu yararı ve düzeni nedeniyle içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi. İlgili kanun maddesinde de belirtildiği üzere ancak belirli ihlallerin oluşması halinde erişimin engellenmesi talep edilebilecektir.
Sosyal paylaşım siteleri nedeniyle internet ortamında hakları ihlal edilen kimselerin başvurabileceği yollardan bir diğeri ise KVKK’ya şikayet yoluyla başvurudur. KVKK’ya şikayet için öncelikle kişisel verileri koruma kanunun 3.maddesi uyarınca veri sorumlusu olan veri sağlayıcısına başvurulması gerekir. Bu bağlamda Youtube gibi siteler üçüncü taraflara ait internette very toplamakta ve verilerin işlenmesinde rol oynamaktadırlar. Nitekim Kişisel Verileri Koruma Kanunun 3. Maddesi uyarınca veri sorumlusu “kişisel verilerin işleme amaçlarını ve vasıtalarını belirleyen, veri kayıt sisteminin kurulmasından ve yönetilmesinden sorumlu olan gerçek veya tüzel kişiyi”, veri işleyen ise “veri sorumlusunun verdiği yetkiye dayanarak onun adına kişisel verileri işleyen gerçek veya tüzel kişiyi” ifade etmektedir. Veri sorumlusuna başvurulduktan sonra, veri sağlayıcısı başvuruyu talebin niteliğine göre inceler ve en kısa sürede ve en geç otuz gün içerisinde sonuçlandırır. Başvuru neticesinde, başvuru kabul edilebilir, reddedilebilir, cevap yetersiz bulunabilir ya da otuz gün içerisinde hiç cevap verilmeyebilir. Bu ihtimaller dahilinde başvuruya belirtilen süre içinde cevap verilmez veya başvuru reddedilirse veri sorumlusunun cevabının öğrenildiği tarihten itibaren 30 ve her durumda başvuru tarihinden itibaren 60 gün içinde içeriğin kaldırılması için Kişisel verilen Korunması Kanununun 14.maddesi uyarınca mağdur kurula şikayette bulunabilir. (KVKK madde 14, Başvurunun reddedilmesi, verilen cevabın yetersiz bulunması veya süresinde başvuruya cevap verilmemesi hâllerinde; ilgili kişi, veri sorumlusunun cevabını öğrendiği tarihten itibaren otuz ve her hâlde başvuru tarihinden itibaren altmış gün içinde Kurula şikâyette bulunabilir.13 üncü madde uyarınca başvuru yolu tüketilmeden şikâyet yoluna başvurulamaz. Kişilik hakları ihlal edilenlerin, genel hükümlere göre tazminat hakkı saklıdır.) Böylece veri sorumlusuna başvuru yapılmadan kurula şikayette bulunulamaz, öncelikle Youtube gibi veri sorumlusuna başvuru yapılarak ihlalin kaldırılması talep edilmelidir. Zira veri sorumlusuna başvurmadan Kurula şikayet başvurusunda bulunulursa Kurul bu şikayetleri incelememektedir.
Özel hayatın gizliliğini ihlal eden paylaşımlar nedeniyle mutlak hak niteliğinde olan kişilik hakları ihlal edilenler BTK’ ya başvuru yoluna da gidebilirler. Nitekim, 5651 sayılı kanunun 9/A maddesinde özel hayatın gizliliğinin ihlali sebebiyle mağdur BTK’ ya başvurarak ihlale sebep olan içeriğe erişimin engellenmesi tedbirini sağlayabilir. Bu talep üzerine BTK talebi uygulanmak üzere birliğe gönderir ve erişim sağlayıcılar tedbir talebini derhal ve en geç dört saat içerisinde yerine getirir. İlgili kanun metni uyarınca özel hayatın ihlalinin tespiti halinde erişimin engellenmesi Başkanlıkça re’sen yapılır ve mahkeme onayına sunulur. BTK, URL’den, alan adından ya da IP adresinden erişimi engelleyebilmektedir.
Ek olarak, yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin korunması, millî güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi veya genel sağlığın korunması sebeplerinden birinin varlığı halinde ilgili bakanlıkların istemi üzerine BTK tarafından internet ortamında yer alan içerikle ilgili olarak içeriğin çıkarılması ya da erişimin engellenmesi kararı verilebilmektedir. Buna göre, içeriğin kaldırılması ya da erişimin engellenmesini isteyen gerçek veya tüzel kişiler ilgili bakanlığa talepte bulunarak harekete geçmesini sağlayabilirler.
Youtube sosyal paylaşım sitesinin de bir Google mülkü olmasından hareketle hakları ihlal edilen mağdurlar içerik kaldırma sorun gidericisine başvuru yapabilirler. Google arama sonuçlarından kaldırılmak istenen içerikler yukarıda belirtilen URL adresinden başvuru yapılarak ya da press@google.com e-posta adresine ingilizce bir mail atarak sorun giderilebilir.
Başka bir düzenleme ise, 31.07.2020 Tarihli Resmi Gazete’de Yayımlanan Sosyal Medya Düzenlemesinde Erişimin Engellenmesi konusunda yapılan değişikliktir. Bu değişiklik kapsamında, sosyal ağ sağlayıcı, erişimin engellenmesini gerektirecek içeriklere yönelik mağdurlar tarafından gelen taleplere, başvuru tarihinden itibaren en geç 48 saat içinde olumlu ya da olumsuz cevap vermekle yükümlü olacaktır. Olumsuz cevaplar verildiği takdirde ise gerekçeli olacak şekilde bilgilendirilme sağlanacaktır. Ayrıca sosyal ağ sağlayıcının erişimin engellenmesine ilişkin taleplere 48 saat içerisinde cevap vermemesi durumunda Türk BTK Başkanı tarafından 5 milyon lira, içeriğin çıkarılması ya da erişimin engellenmesi kararlarını uygulamaması durumunda ise 10 milyon lira idari para cezası verecek buna ilişkin raporları dönem dönem BTK’ ya bildirecektir. Bu düzenlemeyle, sosyal ağ sağlayıcı, kendisine bildirilen içeriğin çıkarılmasına ilişkin kararları veya erişimin engellenmesine ilişkin kararları uygulamak durumunda bırakılmıştır. Bu kapsamda etkili yaptırımlardan birisi şöyledir, sosyal ağ sağlayıcılar hakkında “erişimin engellenmesi kararı ve yerine getirilmesi” ile “gecikmesinde sakınca bulunan hallerde içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi” hakkında verilecek idari para cezaları 1 milyon lira, “erişimin engellenmesi kararı ve yerine getirilmesi” ile “içeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi” hakkında verilecek adli para cezaları ise 50 bin gün olarak verilecektir. Söz konusu ihlallerin 1 yıl içinde tekrar etmesi halinde cezalar artırılarak uygulanacaktır. Bu düzenlemenin uygulanmasında sosyal ağ sağlayıcının yükümlülükleri, içerik veya yer sağlayıcısı olmasından doğan sorumluluklarını ortadan kaldırmayacaktır. Sosyal ağ sağlayıcılar, “içeriğin yayından çıkarılması ve erişimin engellenmesi” ile “özel hayatın gizliliği nedeniyle içeriğe erişimin engellenmesi” başvurusuna 48 saat içinde cevap verilmesi kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmek için 3 ay içinde düzenlemeye ilişkin gerekli hazırlıkları tamamlamış olup ayrıca hazırlayacakları ilk raporları, 2021 yılında BTK’ya bildirip, internet sitesinde yayınlayacaklardır. Yapılan yeni düzenlemeyle sosyal medya ağları vasıtasıyla tacize, tehdide, hakarete uğrayan veya dolandırılan kişilerin bu mağduriyetlerinin ivedilikle ve belirli bir muhatap karşısında önüne geçilmesi ve kişilik haklarının en etkin şekilde korunması amaçlanmıştır.
Sonuç olarak belirtmeliyiz ki, sosyal medya ağlarından birisi olan Youtube’da gerçekleşen kişilik hakları ihlalleri durumunda mağdurun başvurabileceği birçok yöntem mevcuttur. Böylece, hakaret içeren yazılı, basılı, görsel suç teşkil eden paylaşımların erişim engeli vasıtasıyla kaldırılması mümkündür. Bir video barındırma web sitesi ve video tabanlı paylaşım mecrası olan Youtube’da hukuka aykırı içerikler yer sağlayıcısına, içerik sağlayıcına başvurularak veya bu çabaların karşılıksız kalması halinde Sulh Ceza hakimliğinden, kişilik haklarının ihlali nedeniyle, suç işlenmesi nedeniyle (5651 sayılı Kanun m.8/1’e göre; İntihara yönlendirme, çocukların cinsel istismarı, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, sağlık için tehlikeli madde temini, müstehcenlik, fuhuş, kumar oynanması için yer ve imkan sağlama) ve suç oluştuğuna dair yeterli şüphe oluştuğunda, 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’da yer alan suçlarda, özel hayatın gizliliğinin ihlali nedeniyle, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun ihlali nedeniyle, internette unutulma hakkının kullanılması nedeniyle veya kamu yararı ve kamu düzeni sebebiyle içeriğin çıkarılması veya erişimin engellenmesi sayesinde hukuka aykırı içerik engellenebilir veya kaldırılabilir. Ayrıca, KVKK’ya şikayet başvurusunda bulunulabilir, BTK’ya başvurulabilir ya da Google yan kuruluşu olan Youtube için belirtilen URL’den başvuru yapılarak talep gönderilebilir. Fakat burada önem arz eden husus, unutulma hakkı kapsamında dijital hafızadan geçmişe yönelik istenmeyen hususların silinmesinin üstün bir kamu yararıyla çelişmemesidir. Basın ve ifade özgürlüğü ile kişinin şeref ve haysiyeti arasındaki denge sağlanarak hareket edilmelidir.
“Hürriyet kayıtsız şartsız serbest olmak değildir. Onun akitleri, şartları vardır. Kayıtsız şartsız serbest olmak ormanlardaki hayvanlara mahsustur. İlmî esaslara göre ferdin hürriyeti başkasının hürriyetinin hududu ile sınırlıdır. Başkasının hürriyet hakkını tanımayan kendi hürriyet hakkını da tanıtamaz. Siyasi anlayış sahibi olan hakiki ve zeki inkılapçılar bu lekeden masundurlar. Onlar ne vakit şiddet ne vakit yumuşaklık göstereceklerini bilirler. Milletlerini hürriyet ve adalete doğru yürütürler.” Mustafa Kemal ATATÜRK