Dünyada yaşanan bilimsel ve teknolojik gelişmeler, sürekli olarak yeni buluşların ve kav- ramların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Söz konusu gelişmelerin son yıllarda ortaya çıkardığı kavramlardan bir tanesi de Bitcoindir. Yazılımı aracılığıyla sanal ortamda sistem kullanıcıları tarafından üretilen Bitcoin, fiziki karşılığı olmayan sanal bir varlıktır. Herhangi bir kişi ya da merkez tarafından yönetilmeyen Bitcoin sistemi, internet ağı üzerinden sistem kullanıcıları tarafından kontrol edilmektedir. Bitcoin ve benzeri varlıklar günümüz itibariyle sanal ortamda üretimi yapılan, para karşılığı alınıp satılabilen ve değişim aracı olarak kabul gören bir varlık haline dönüşmüştür. Bitcoin ile internet aracılığıyla başka bir sistem kullanıcısına gönderip karşılığında mal, hizmet veya para alınabilmektedir. Üretilmeye başlandığı 2009 yılından bu yana Altcoin olarak adlandırılan yüzlerce Bitcoin benzeri sanal varlık ortaya çıkmış olup, bu varlıkların işlem hacmi giderek artmaktadır. Bu durum Bitcoin ve Altcoinlerin daha çok incelenmesi ve üzerinde durulmasını gerekli kılmaktadır. Bu makalenin amacı Bitcoin ve benzeri sanal varlıkların tanınmasına, önlemlerin alınmasına, fırsatların değerlendirilmesine katkıda bulunmak olup, İcra hukuku boyutuyla değerlendirilmesi yapılacaktır.

KRİPTO PARA- BİTCOİN TANIMI VE TARİHÇESİ

Bitcoin her yerde, herkese anında ödeme imkânı sunan, merkezi olmayan dijital kripto paradır. Bitcoinler satın alınabilir, satılabilir ve diğer para birimleriyle takas edilebilirler. Bitcoin kabul edilebilir bir seviyede gizlilik ve anonimlik sağlar. Bitcoin kullanıcıları gizli anahtarlarıyla, bitcoin ağındaki işlemlerinin sahipliğini ispatlar ve kendilerine ait değeri harcayabilir, yeni sahibine transfer edebilirler. Bitcoin, transfer işlemlerini, uçtan uca ağ bağlantısı kullanarak gerçekleştirir. Ödemeler birkaç saniye içerisinde gerçekleşir. Ortalama her 10 dakikada bir, bir öbek transfer işlemi, küresel işlem defteri olan Blok-Zincir’e yazılarak, onaylanır. Yeni bloklar, küresel işlem defterine, bir matematik problemini çözmek için yarışan, madenciler tarafından yazılırlar. Başarılı madenciye yeni bitcoin hediye edilir. Dolaşımdaki bitcoin sayısı, kolayca tahmin edilebilen bir eğriye göre hesaplanabilir, 2140’ta 21 milyon bitcoin üretilmiş olacaktır. Bitcoin teknolojileri kullanılarak tanımlanmış binlerce altcoin vardır. Kripto-para marketinin toplam kapitülasyonu 14 Milyar doların üzerindedir. Dünyada pek çok hükümet Bitcoin’e karşı olumlu bakarken, vatandaşlarını fiyat oynaklığı, Bitcoin’in arkasında bir merkezi otorite olmaması ve Bitcoin’in herhangi bir fiziki varlık ile ilişkili olmaması, konusunda da uyarmaktadır. Blok-Zincir’in, Bitcoin olmasa dahi, evrakın, dijital ve fiziki varlıkların sahipliğinin izlenmesi veya oy kullanılması gibi, çok geniş bir kullanım yelpazesi vardır.

2008 yılındaki küresel finansal krizde, ülkeler uçurum kenarına kadar yaklaştılar. 1930’lardaki Büyük Dünya Bunalımını tekrar yaşamamak için Merkez bankaları, para basıp, faiz oranlarını azalttılar. Batmakta olan pek çok banka, iflasın eşiğinden kurtarıldı, ancak bu kurtarmanın bedeli, para birimlerinin değer kaybı ve vergi artışları olarak halka yansıdı. Merkezi olmayan para birimi Bitcoin, tam da aracı kurumlara, bankalara ve merkez bankalarına, hatta hükümetlere güvenin azaldığı bir ortamda ortaya çıktı. Bitcoin, Satoshi Nakamoto mahlas ismiyle, 2008 yılında yazılan “Bitcoin: Uçtan Uca Elektronik Ödeme Sistemi” isimli makaleyle dünyaya duyuruldu. Satoshi’nin getirdiği yenilik, dağıtık işlemci güçlerini kullanarak her 10 dakikada bir transfer işlemleri onaylayan bir mekanizmayla, çifte harcamayı engellemiş olmasıdır. Satoshi Nakamoto, güvensiz ve potansiyel olarak hileli, dağıtık bir işlemci ağında, bilgi paylaşımının nasıl olacağı problemi olarak bilinen “Bizans Generalleri” problemine, merkezi bir otorite kullanmadan, “iş ispatı” kavramıyla, yeni bir çözüm önermiştir. Satoshi Nakamoto’nun Nisan 2011’de ortalıktan kaybolmasına rağmen, sistem tamamen şeffaf ve matematik prensipleri çerçevesinde çalışmaya devam etmektedir. 2009 yılında çalışmaya başlayan Bitcoin ağının, şu an ki toplam işlemci gücü, dünyanın en hızlı bilgisayarlarının gücünden fazladır.

 BİTCOİN GÜVENİRLİĞİ

Bitcoin istendiği an, TL, Amerikan Doları, Euro veya başka paralar ile takas edilebilir. Normal paranın kullanımında olduğu gibi, Bitcoin kullanıcıları, ürün/hizmet almak veya satmak için, Bitcoin ağını kullanarak birbirlerine BTC gönderebilirler. Bitcoin satın alabilir ve takas yapabilirler. Ticaret hayatında Bitcoin’in, küresel pazara kolay erişim, dolandırıcılığa ve sahtekarlığa karşı koruma, düşük komisyon oranları, finansal özgürlük ve anonimlik sağladığı için kullanımı artmaktadır. Bitcoin yeni sanal bir ekonomiye doğru sınırları zorlamaktadır.

Bitcoin transferlerinin güvenliği ve üretiminde kriptoloji kullanıldığı için kripto-para (cryptocurrency) olarak da tanımlanır. Bitcoin bir şirket ya da kurum değildir, herhangi bir yönetim merkezi yoktur, herhangi bir kişi ya da kuruma ait değildir, resmi temsilcisi yoktur. Herhangi ülkenin merkez bankasıyla ilişkili olmadığı için hiçbir ülkenin ekonomik durumundan da etkilenmez. Bitcoin sisteminde ödemelerde gecikme, sıkıntılı banka transferleri, EFT, Havale, SWIFT masrafları, hesap işletim ve kredi kartı ücretleri yoktur. Herhangi biri, 7/24, ücretsiz olarak birkaç dakika içerisinde başka birine, bilgisayar veya cep telefonu kullanarak Bitcoin gönderebilir. Hiçbir hükümet yetkilisi bu fonlara el koyamaz ve hiçbir banka bu transferleri engelleyemez. Bitcoin belirli bir seviyede anonimlik sağlar. Ne kadar anonimlik istendiği, kişisel bir tercih olup, %100 anonimliğin garantisi, hiçbir sistemde verilemez. Bitcoin transferleri, Bitcoin cüzdan adresleri arasında gerçekleşir. Bitcoin cüzdan adresi, geleneksel bankacılık sistemindeki, hesap numarasına benzetilebilir. Bu adresler rakam ve harflerden oluşan, kimlik, lokasyon ve diğer hiçbir kişisel bilgiyi içermeyen, karışık bir dizedir (string). Fakat, Bitcoin cüzdan adresini bildiğiniz birisinin, tüm Bitcoin işlemlerini görmeniz mümkündür, sistem bu anlamda çok şeffaftır. Bitcoin ağı, merkezi olmayan ve uçtan uca bağlı bir yapıya sahiptir. Merkezi bir sunucusu veya kontrol noktası yoktur. Geleneksel para aktarma (bankalar, aracı kurumlar, VISA, PayPal gibi) sistemleri genellikle merkezi veya uçları birbirine tam bağlı dağıtık yapıdadırlar. Merkezi ağlarda, merkezdeki sunucu arızalandığında veya hacklendiğinde, sistemin tamamı risk altındadır. Ayrıca tüm güvenlik, merkezi sunucuyu işleten kuruluşa teslim edilmiş durumdadır. Kuruluş iflas ederse veya hileli işlemler yaparsa, kullanıcılar zor durumlarda kalabilirler.

TÜRKİYE ‘DE BITCOIN’İN YASAL STATÜSÜ  

25 Kasım 2013’ de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Bitcoin’le ilgili bir açıklama yapmıştır.Açıklamada, dijital para Bitcoin’in, 6493 sayılı “Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun” kapsamında olmadığını, elektronik para olarak değerlendirilmediği için gözetim ve denetiminin mümkün olmadığı belirtilmiştir. Ayrıca, Bitcoin sisteminde kimliklerin bilinmemesi sebebiyle, Bitcoin’in yasadışı faaliyetlerde kullanılabileceği, değerinin aşırı oynak olması, dijital cüzdanların çalınabilmesi, kaybolabilmesi, usulsüz kullanılabilmesi ve işlemlerin geri döndürülemez olmasının risklere açık olduğu da vurgulanmıştır. Bitcoin’in vergilendirilmesi tartışması, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de devam etmektedir. Merkezi olmaması sebebiyle sadece Türkiye’yi kapsayacak bir vergilendirme sisteminin mümkün olamayacağını düşünenler olduğu gibi, Bitcoin’in yasal statüsünü belirledikten sonra vergilendirmenin değerlendirilebileceğini düşünenler de vardır.

 BITCOIN’İN YASAL STATÜSÜ

Pek çok ulusal merkez bankası veya bankacılık düzenleme kurumu, Bitcoin kullanımını yasaklamamış ancak finansal kurumları ve bireyleri karşılaşabilecekleri riskler konusunda uyarmıştır. Bitcoin’in merkezi bir otorite tarafından denetlenmemesi, oldukça yeni bir kavram ve teknoloji olması, her bir Bitcoin kullanıcısının Bitcoin’in geleceğini belirlemesi, hükümetleri, düzenleyici ve denetleyici kurumları haklı olarak endişelendirmektedir. Bitcoin bir tür gelir veya ücrettir. Bitcoin geliri, vergiye tabi tutulursa, hükümetlerin Bitcoin’e karşı olmaları da beklenmez. Brezilya, Kanada, Finlandiya, Bulgaristan ve Danimarka, Bitcoin kullanımının vergilendirilmesi konusunda düzenlemeler yapmışlardır. Singapur, Bitcoin’i bir varlık veya ürün olarak görüp vergilendirir, Bitcoin ile yapılan yerel alışverişlerden, katma değer vergisi dahi almaktadır. Ülkeler bazında Bitcoin’in yasal statüsünü detaylı araştırmak için, Amerikan Kongre Kütüphanesi’nin, Kanun Kütüphanesi bölümünde hazırlanmış, 40 ülkeyi kapsayan, Ocak 2014 tarihli raporuna bakılabilir. Genel olarak ülkeler, Bitcoin’e karşı olumlu bir temkinlilik içerisindelerdir.

BİTCOİN VE İCRA HUKUKU

Bitcoinin ekonomi ve para piyasaları kadar hukukun da gündeminde olan bir konudur. Bitcoin, ceza veya vergi hukuku ile doğrudan ilişkili olduğu gibi borçlar, yargılama ve icra hukuk ile bağlantılıdır. Takip talebinde alacak miktarının bitcoin olarak gösterilmesi, ödemenin bitcoinle yapılması, bitcoinin haczi veya tasarrufun iptali davasına konu edilebilmesi icra hukuku bakımından değerlendirilmesi gereken konulardır. Türk hukuku bakımından Bankacılık Düzenleme ve Değerlendirme Kurumu’nun açıklaması gereği, bitcoin elektronik para olarak kabul edilmemektedir. Bu nedenle, bitcoinin 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun çerçevesinde gözetim ve denetimini yapılmamaktadır. Bitcoin’in tüm icra ve iflas hukukunun tamamı üzerindeki etkisi, bu çalışmanın sınırlarını aşacak niteliktedir. Takip talebinde bitcoinin gösterilmesi, bitcoin ile ödeme, bitcoinin haczi gibi konular ayrı birer çalışmanın konusu olabilecek niteliktedir. Bu çalışmada, bitcoinin ve icra hukuku ilişkisi işaret edilecek; bitcoinin takip talebi, ödeme aracı, haciz, satış ve tasarrufun iptali davası bakımında etkileri genel olarak değerlendirilecektir.

BİTCOİN’İN HUKUKİ NİTELİĞİ

Bitcoin kullanımının yaygınlaşması bu işlemlerin vergilendirmeye tâbi tutulması tartışmalarını da beraberinde getirmektedir. Ancak vergi kanunlarına göre bir kazançtan vergi alınabilmesi için o kazancın adının konulması gerekir. Bu sebeple bitcoin’in “emtia’’, “menkul kıymet” ya da “para” olarak adlandırılabileceği konusunda çalışmalar yürütülmektedir. Bitcoinin emtia olarak adlandırılması elde edilen kazanç sonucunda gelir vergisi ve katma değer vergisi ödenme ihtimalini ortaya çıkaracaktır. Bitcoin bir ödeme aracıdır; bitcoinin hukukî niteliği bakımından mevduat, havale, para ve sözleşme kaynaklı borç ilişkisi olmak üzere dört görüş bulunmaktadır. Öğretide bitcoin faaliyetinde yer alan kişilerin (kullanıcılar, madenciler ve madencilere maddi destekte bulunan kişiler) aralarındaki ilişkinin mevcut özel hukuk hükümleri çerçevesinde sözleşmesel olarak değerlendirilmesi gerektiği ifade edilmektedir. Öğretide, bitcoinin elektronik paranın özel bir şekli olduğu yönünde görüş de bulunmaktadır. Avrupa Adalet Divanı, 22.10.2015 tarih ve C-264/14 sayılı kararıyla bitcoini sanal para olarak kabul etmiştir. İlgili karar, İsveç Vergi İdaresi ile internet üzerinden bitcoin alıp satacak, aracılık edecek bir işletme kurmak isteyen David Hedqvist adlı İsveç vatandaşı arasında, bitcoinin KDV’ye tabi olup olmadığı noktasında ortaya çıkmıştır. Avrupa Adalet Divanı, önce konvansiyonel bir para ödeyerek bitcoin satın almanın Avrupa Birliği Katma Değer Vergisi Direktifleri’nin özellikle 135’inci maddesi kapsamında KDV’den muaf olduğuna karar vermiştir. Bitcoinin sonradan konvansiyonel paraya dönüştürülmesi esnasında elde edilecek değer artışının da KDV’den muaf olduğuna, çünkü bitcoin’in sanal bir para olduğuna hükmetmiştir.

BITCOIN’İN İCRA HUKUKU BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Kullanıma dair yasal bir çerçeve bulunmayan bitcoin, 2013 yılından itibaren Türkiye’de kullanılmaktadır. Vergi veya ceza hukuku gibi kamu hukuku alanları ile doğrudan bağlantısı bulunan bitcoin, icra hukuku bakımından da önem arz etmektedir. Bilindiği üzere alacaklı, takip talebinde alacak tutarını açık ve net olarak göstermelidir. Alacaklı, takip talebinde, talep ettiği para alacağının Türk parası ile tutarını göstermelidir. Alacak yabancı para alacağı ise, alacaklının yabancı para alacağını vade veya takip tarihindeki döviz kuru üzerinden Türk parasına çevirmesi ve Türk parası üzerinden takip yapması gerekir. Bu anlamda alacaklı, takip talebinde bitcoini para birimi olarak kullanamayacaktır. Zira şu an için bitcoin Türk hukuku bakımından kabul edilmiş bir para birimi veya elektronik para niteliğinde değildir. Bitcoin olarak belirlenmiş alacağın, takip talebinde Türk Lirası olarak gösterilmesi gerekecektir. İsviçre’de de takip talebinde alacak miktarının bitcoin olarak gösterilmesinin mümkün olmadığı, alacak miktarının İsviçre para birimi (SchKG Art. 67 Abs. 1) ile gösterilmesi gerektiği ifade edilmektedir. İcra dairesine yapılacak ödemeler bakımından da bitcoinin değerlendirilmesi gerekir. İcra dairesine ödeme, icra dairesinin olumlu yükümlülüklerinden biri olarak ifade edilmektedir. 6352 sayılı Kanunla İcra ve İflâs Kanunu’nda yapılan değişiklik gereğince, icra-iflâs dairelerine yapılacak her türlü nakdî ödeme Adalet Bakanlığınca uygun görülecek banka hesabına yatırılacaktır. İcra-iflâs memurunun ilgili ödemeleri kabul etme zorunluluğu bulunmamaktadır. Haciz sırasında, borçlu veya üçüncü kişiler tarafından yapılan ödeme nedeniyle tahsil edilen paralar, en geç tahsilatın yapıldığı günü takip eden ilk iş günü çalışma saati sonuna kadar banka hesabına yatırılmak üzere icra veya mahkeme kasalarına muhafaza edilir. İcra ve iflas dairelerince yapılması gereken her türlü nakdî ödeme, ilgilisinin gösterdiği banka hesabına aktarılmak üzere, icra müdürü tarafından re’sen bankaya verilecek talimat gereği yapılır. Talimat, paranın icra ve iflas dairesi hesabına yatırılmasını takip eden en geç üç iş günü sonuna kadar verilir (İİK m. 9). Haciz sırasında borçlu veya üçüncü kişi tarafından ödeme yapılırsa bu para istisna olarak alınabilir. Ancak en geç tahsilatın yapıldığı günü takip eden ilk iş günü çalışma saati sonuna kadar banka hesabına yatırılmak üzere icra veya mahkeme kasalarında muhafaza eder. İcra hukukunun amacı, takip konusu borcun ödenmesidir. Bu nedenle bitcoin, icra hukukunun amacının gerçekleştirilmesi bakımından önem arz etmektedir. Kuru, ödemelerin sadece para ile yapılabileceğini; çek, teminat mektubu gibi ödeme araçlarının ödeme yerine geçmeyeceğini ifade etmektedir. Burada para ile ifade edilmek istenen Türk parasıdır. Yabancı para ile yapılan ödemelerin İcra ve İflâs Kanunu anlamında ödeme olarak kabul edilmediği belirtilmektedir. Elektronik para niteliğinde olmayan, herhangi bir kurum, kuruluş veya kişiye bağlı olmayan bitcoin, icra hukuku bakımından bir ödeme aracı olarak kabul edilemeyecektir. Takip konusu borcun bitcoin olarak ödenmek istenmesi halinde, bu talep kabul edilmeyecektir. Bitcoinle ödeme talebinin reddi de, şikâyete konu edilemeyecektir. İsviçre’de de bitcoin, kanunî bir ödeme aracı niteliğine sahip değildir. Genel haciz yoluyla takip; takip talebi, ödeme emri, ödeme emrine itiraz, takibin kesinleşmesi, haciz, satış ve paraların ödenmesi aşamalarından oluşmaktadır. Takip kesinleşmesine rağmen, borçlu borcunu ödemezse alacaklı haciz talep edebilir. Haczin konusunu borçlunun taşınır ve taşınmaz malları, üçüncü kişideki alacakları ve diğer malvarlığı hakları oluşturmaktadır. Para, taşınır mal olarak kabul edilmektedir. Para, taşınır malların haczine ilişkin hükümler gereğince haczedilmektedir. Taşınır malların haczinde icra müdürünün bu mallara fiilen el koyması şart değildir; ancak para gibi bazı taşınırlar da hukukî ve fiilî haciz aranmaktadır. Borçlunun elinde haczedilen para, icra dairesi tarafından muhafaza edilmektedir (İİK m. 88/I ve m. 9). Anonim ve takip edilemez olmaları nedeniyle devletin bitcoinlere ulaşımı çok zordur. Elektronik para niteliğinde olmayan, herhangi bir kurum, kuruluş veya kişiye bağlı olmayan bitcoinin taşınır eşya olarak fiilen haczedilemez. Bitcoin, icra hukuku bakımından hak olarak kabul edilerek hukuken haczedilebilir; ancak bitcoinin fiilen haczedilebilmesi mümkün değildir. Bilindiği üzere icra hukuku bakımından hacizden önce borçlunun mal ve hakları üzerinde tasarruf yetkisi bakımından kural olarak, bir sınırlama bulunmamaktadır. Bu nedenle borçluların alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla çeşitli hileli işlemler yaptıkları görülmektedir. Kanun koyucu, haciz veya iflâstan önce borçlunun, bağışlamalar ve şüpheli tasarruflarının iptali için iptal davasını düzenlemiştir (İİK m. 277-284). Buna göre; ivazsız tasarruflar (İİK m. 278), aciz halinde yapılan tasarruflar (İİK m. 279) ve hileli tasarruflar (İİK m. 280) iptal davasına konu olmaktadır. Borçlu tarafından bitcoinle tasarrufun iptali davasına konu olabilecek işlemler yapılabilir ve alacaklılar zarara uğratılabilir. Ancak bitcoin tasarrufun iptali davasına konu olsa bile, anonim ve takip edilemez olması nedeniyle sonuç elde edilemeyecektir.

SONUÇ:

Bitcoin, 2008 yılında ortaya çıkmıştır. İlgililerin merkez bankası ya da herhangi bir üçüncü kişiye ihtiyaç duymadan doğrudan doğruya birbirileriyle işlem yapabileceği bir elektronik ödeme sistemi olarak ifade edilmektedir. Bitcoinin hukukî niteliğinin emtia, menkul kıymet veya para olduğuna dair tartışmalar bulunmaktadır. Türk hukuku bakımından Bankacılık Düzenleme ve Değerlendirme Kurumu, bitcoini elektronik para olarak kabul etmemektedir. Bu nedenle, bitcoinin 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun çerçevesinde gözetim ve denetimi yapılmamaktadır. Bitcoin, şu aşamada Türk hukuku bakımından tanınmayan ve korunmayan bir paradır. Vergi veya ceza hukuku gibi kamu hukuku alanları ve özel hukukla bağlantısı bulunan bitcoin, icra hukuku bakımından da önem arz etmektedir. Takip talebinde alacak miktarının bitcoin olarak gösterilmesi mümkün değildir. Takip talebinde alacak miktarının Türk Lirası olarak gösterilmesi gerekir. İcra hukuku bakımından ödemeler, sadece para ile yapılabilir; burada para ile ifade edilen, Türk parasıdır. Elektronik para niteliğinde olmayan, herhangi bir kurum, kuruluş veya kişiye bağlı olmayan bitcoin, icra hukuku bakımından bir ödeme aracı olarak kabul edilemez. Elektronik para niteliğinde olmayan, herhangi bir kurum, kuruluş veya kişiye bağlı olmayan bitcoin taşınır eşya olarak haczedilemez. Bitcoinin, icra hukuku bakımından hak olarak kabul edilerek hukuken haczedilebileceği düşünülebilse de; fiilen haczedilebilmesi mümkün değildir. Bitcoin, tasarrufun iptali davasına konu olabilir. Ancak bitcoin tasarrufun iptali davasına konu olsa bile, anonim ve takip edilemez olması nedeniyle sonuç elde edilemeyecektir. Bu nedenle bitcoin, kötü niyetli borçluların elinde alacaklılar zarara uğratabilecek bir araç haline gelebilir. Bitcoin, hukuk düzeni tarafından korunmayan bir para olmakla birlikte, kullanımı yaygındır. Bitcoin, birçok hukukî sorunu da beraberinde getirmektedir. Hukuk düzeninin bitcoinden uzak duramayacağı açıktır.

Av. Begüm GÜREL (LL.M.) & Hukuk Fakültesi Öğrencisi Ümran Özge ERDOĞAN

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi girin.
You need to agree with the terms to proceed

Menü