Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’da Değişiklik Yapılmasına Dair Cumhurbaşkanlığı Kararı, sözleşme hukukunu ve uygulamayı önemli derecede etkilemektedir. Söz konusu değişiklik ile; Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca belirlenecek istisnai haller dışında Türkiye’de ikamet eden kişilerin kurdukları satış, iş, kira, leasing, hizmet, eser sözleşmelerinde sözleşme bedelinin ve yan edimlere ilişkin bedelin yabancı para birimi yahut yabancı para birimine endeksli olarak belirlenmesi yasaklanmak istenilmektedir.[1] Bu yasak geçmişe yürür şekilde düzenlenmiş olup, eski tarihli sözleşmeler için işbu hükme uyumlu hale getirilmesi için 30 günlük süre verilmiştir.

Kararda yer alan “hizmet sözleşmesi” ve “iş sözleşmesi” kavramları[2] ile iki ayrı sözleşme tipini mi yoksa tek bir sözleşme tipini mi içerisine aldığı net olarak anlaşılamamaktadır. Zira hem İş Hukuku’nda hem de Borçlar Hukuku’nda işçi ve işveren arasındaki sözleşmesel hukuki ilişkiyi tanımlamak için hizmet sözleşmesi ifadesi kullanılmaktadır. Başka bir deyişle, kararda öngörülen yabancı para veya yabancı para değer kaydı üzerinden kararlaştırma yasağı ve Türk parasına çevirme zorunluluğu kural olarak, bireysel iş ilişkilerini düzenleyen hangi kanunda yer alırsa alsın ve ne şekilde isimlendirilirse isimlendirilsin, işçinin ücret karşılığında işverene bağımlı olarak iş görmesini konu edinen tüm iş sözleşmeleri için geçerlidir. Zira Kararda iş sözleşmelerinden söz edilirken herhangi bir kanuna yollamada bulunulmamış, yasağın belirli bir kanuna tabi işçilere özgü olduğuna ilişkin sınırlandırıcı bir ifade kullanılmamıştır.

Tebliğde danışmanlık sözleşmesi bir hizmet sözleşmesi örneği olarak belirtilmiş olup, TBK’da düzenlenmemiş ve hukuki niteliği tartışmalı olan danışmanlık sözleşmesini hizmet sözleşmesi olarak nitelendirmiştir. Tebliğ ile kanun ve kararnamelerdeki boşlukların doldurulması mümkün iken adeta bir kanun koyucuymuş gibi hukuki nitelendirme yapması normlar hiyerarşisine aykırı olacaktır.

Tebliğde danışmanlık sözleşmelerinin de bu sınırlandırmalar kapsamında olacağı belirtilmişse de amaca göre yorum yapıldığı takdirde burada bahsedilenin ancak eser ve hizmet sözleşmesi olarak tanımlanabilen danışmanlık sözleşmeleri olduğu anlaşılmalıdır. Danışmanlık sözleşmesinin uygulama alanı çok geniş olup, bazı danışmanlık sözleşmelerine vekalet sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanacaktır.

Avukat  BEGÜM GÜREL & Hukuk Fakültesi Öğrencisi GÖZDE İKİZ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Fill out this field
Fill out this field
Lütfen geçerli bir e-posta adresi girin.
You need to agree with the terms to proceed

Menü